top of page

SINAV KAYGISI

Güncelleme tarihi: 17 Nis


ree

Sınav Kaygısı: Başarı Yolunda Bir Engel mi, İtici Güç mü?

Sınav kaygısı, öğrencilerin hayatında sıkça karşılaştığı, kimi zaman motive edici kimi zaman da engelleyici bir duygu. Peki, sınav kaygısı tam olarak nedir? Neden ortaya çıkar? İşlevsel yönleri nelerdir? Hangi kuramlar bu kaygıyı açıklar? Bilişsel Davranışçı Terapi sınav kaygısına nasıl yaklaşır ve en önemlisi, bu kaygıyı azaltmak için neler yapabiliriz? Bu yazıda, sınav kaygısının tüm yönlerini bilimsel kaynaklarla destekleyerek detaylıca inceleyeceğiz.


Sınav Kaygısı Nedir?

Sınav kaygısı, bireyin sınav öncesinde veya sırasında yaşadığı yoğun endişe, korku veya stres durumudur. Bu kaygı, fiziksel (kalp atışında hızlanma, terleme), bilişsel (negatif düşünceler, konsantrasyon kaybı) ve duygusal (panik, çaresizlik) belirtilerle kendini gösterebilir (Zeidner, 1998). Örneğin, bir öğrenci “Bu sınavda başarısız olursam her şey biter” gibi düşüncelerle kaygı yaşayabilir. Sınav kaygısı, genellikle performans beklentileri, başarısızlık korkusu veya sosyal değerlendirme endişesiyle tetiklenir. Herkes bu kaygıyı farklı düzeylerde yaşayabilir; bazıları için hafif bir heyecanken, diğerleri için ciddi bir engel olabilir (Spielberger & Vagg, 1995).


Sınav Kaygısının Nedenleri

Sınav kaygısının ortaya çıkmasında bireysel, çevresel ve bilişsel faktörler rol oynar. Araştırmalar, aşağıdaki nedenlerin sınav kaygısını tetiklediğini göstermektedir (Zeidner, 1998; Sarason, 1984):


  • Yüksek Performans Beklentileri: Kendinden veya çevreden gelen mükemmeliyetçi beklentiler kaygıyı artırır. Örneğin, “Her zaman en iyi olmalıyım” düşüncesi yoğun baskı yaratır.

  • Başarısızlık Korkusu: Geçmişteki olumsuz sınav deneyimleri veya düşük öz-yeterlik, başarısızlık korkusunu tetikler. Örneğin, bir öğrenci önceki sınavda kötü performans gösterdiğinde, yeni sınavda da başarısız olacağına inanabilir.

  • Yetersiz Hazırlık: Yeterince çalışmamak veya düzensiz bir çalışma programı, sınavda başarısız olma endişesini artırır.

  • Sosyal Karşılaştırma ve Baskı: Aile, öğretmen veya akranların beklentileri, bireyde “Diğerlerinden geri kalmamalıyım” gibi kaygılar yaratabilir.

  • Bilişsel Çarpıtmalar: Negatif düşünce kalıpları, örneğin “Herkes benden daha iyi” veya “Bu sınav hayatımı belirleyecek” gibi inançlar, kaygıyı körükler.

  • Kişilik Özellikleri: Süreğen kaygıya yatkınlık (nevrotiklik) veya düşük özsaygı, sınav kaygısını artıran bireysel faktörlerdir.


Bu nedenler, sınav kaygısının karmaşık ve çok boyutlu bir fenomen olduğunu gösterir. Her bireyde farklı nedenler ön planda olabilir, bu nedenle kaygıyı yönetmek için kişiselleştirilmiş stratejiler önemlidir.


ree

Sınav Kaygısının İşlevselliği

Sınav kaygısı her zaman zararlı değildir; düzeyine bağlı olarak işlevsel veya işlevsiz olabilir. Psikolojide “Yerkes-Dodson Yasası”na göre, orta düzey kaygı performansı artırabilir, çünkü bireyi çalışmaya ve odaklanmaya motive eder (Yerkes & Dodson, 1908). Örneğin, hafif bir sınav kaygısı, öğrencinin ders çalışmasını teşvik edebilir ve sınav sırasında dikkatini toplamasına yardımcı olabilir. Ancak, kaygı çok yüksekse, bilişsel kaynakları tüketir ve performansı olumsuz etkiler. Örneğin, aşırı kaygılı bir öğrenci, bildiklerini unutabilir veya soruları yanlış anlayabilir. İşlevsel kaygı, bireyi harekete geçirirken, işlevsiz kaygı zihinsel tıkanıklık yaratır (Zeidner, 1998). Bu nedenle, sınav kaygısını yönetmek, onu tamamen ortadan kaldırmaktan ziyade optimal düzeye çekmeyi hedefler.


Kuramlara Göre Sınav Kaygısı

Sınav kaygısını anlamak için farklı psikolojik kuramlar çeşitli perspektifler sunar:


  1. Spielberger’in Durumluk-Süreğen Kaygı Modeli: Charles Spielberger, kaygıyı durumluk (belirli bir olayla sınırlı, örneğin sınav) ve süreğen (genel bir kişilik özelliği) olarak ikiye ayırır. Sınav kaygısı, durumluk kaygının bir türüdür ve sınav gibi tehdit algısı yaratan durumlarda ortaya çıkar. Süreğen kaygısı yüksek olan bireyler, sınavlarda daha fazla kaygı yaşama eğilimindedir. Bu model, sınav kaygısının hem çevresel (sınavın zorluğu) hem de bireysel (kişilik) faktörlerden etkilendiğini vurgular (Spielberger & Vagg, 1995).


  2. Bilişsel Değerlendirme Teorisi (Lazarus): Richard Lazarus’a göre, kaygı, bireyin bir durumu nasıl değerlendirdiğine bağlıdır. Sınav kaygısı, sınavı bir tehdit olarak algılama (örneğin, “Başarısız olursam rezil olurum”) ve bu tehditle başa çıkma kaynaklarının yetersiz görülmesiyle ortaya çıkar. Eğer öğrenci sınavı bir meydan okuma olarak görürse (örneğin, “Bu bir öğrenme fırsatı”), kaygı azalır (Lazarus & Folkman, 1984).


  3. Öz-Yeterlik Teorisi (Bandura): Albert Bandura, sınav kaygısının öz-yeterlik (bir görevde başarılı olacağına dair inanç) düzeyiyle ilişkili olduğunu savunur. Öz-yeterliği düşük olan öğrenciler, sınavda başarısız olacaklarına inanır ve bu da kaygıyı artırır. Örneğin, “Matematikte kötüyüm” düşüncesi kaygıyı tetiklerken, geçmiş başarılar veya olumlu geri bildirimler kaygıyı azaltabilir (Bandura, 1997).



ree


Bilişsel Davranışçı Psikoterapinin Sınav Kaygısına Bakışı

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), sınav kaygısını bireyin negatif düşünce kalıpları ve irrasyonel inançlarıyla ilişkilendirir. Aaron Beck’e göre, sınav kaygısı genellikle bilişsel çarpıtmalarla tetiklenir (Beck, 1976). Yaygın olumsuz düşünce örnekleri şunlardır:


  • Felaketleştirme: “Bu sınavda başarısız olursam hayatım mahvolur.”

  • Aşırı Genelleme: “Geçen sınavda kötüydüm, bu sefer de başarısız olacağım.”

  • Zihin Okuma: “Herkes benden daha iyi hazırlanmış, aptal görüneceğim.”

  • Mükemmeliyetçilik: “Hata yaparsam değersizim.”

  • Olumsuza Odaklanma: “Bir soruyu yanlış yaparsam her şey biter.”


Albert Ellis, bu tür düşüncelerin “Mükemmel olmalıyım” veya “Herkes tarafından onaylanmalıyım” gibi irrasyonel inançlardan kaynaklandığını belirtir (Ellis, 1962). BDT, bu düşünceleri sorgulayarak daha gerçekçi ve olumlu alternatiflerle değiştirmeyi hedefler.


Örneğin:

  • “Bu sınavda başarısız olursam hayatım mahvolur” → “Bu sadece bir sınav, başka fırsatlarım olacak.”

  • “Geçen sınavda kötüydüm, bu sefer de başarısız olacağım” → “Geçmişteki performansım bu sınavı belirlemez, şimdi daha iyi hazırlanabilirim.”

  • “Herkes benden daha iyi hazırlanmış, aptal görüneceğim” → “Herkesin güçlü ve zayıf yönleri var, ben de elimden geleni yapıyorum.”

  • “Hata yaparsam değersizim” → “Hatalar öğrenmenin bir parçası, bu beni tanımlamaz.”

  • “Bir soruyu yanlış yaparsam her şey biter” → “Bir hata tüm sınavı mahvetmez, diğer sorularda başarılı olabilirim.”


BDT, sınav kaygısını azaltmak için şu stratejileri önerir:


  • Bilişsel Yeniden Yapılandırma: Yukarıdaki gibi negatif düşünceler sistematik olarak sorgulanır ve alternatif düşünceler geliştirilir. Öğrenci, düşüncelerinin kanıtlarını ve karşı kanıtlarını değerlendirerek daha dengeli bir bakış açısı kazanır.

  • Davranışsal Teknikler: Gevşeme egzersizleri (derin nefes alma, progresif kas gevşetme) ve sınav simülasyonları, fiziksel ve zihinsel kaygıyı azaltır. Örneğin, sınav ortamını taklit ederek pratik yapmak, öğrencinin rahatlamasını sağlar.

  • Maruz Bırakma: Öğrenci, kaygı uyandıran durumlara (örneğin, zamanlı testler) kontrollü bir şekilde maruz bırakılarak desensitize edilir.

  • Öz-Yeterlik Geliştirme:Küçük başarılar biriktirilerek öğrencinin kendine güveni artırılır. Örneğin, bir öğrenci önce kolay soruları çözerek özgüven kazanabilir.


BDT, sınav kaygısının öğrenilmiş bir tepki olduğunu ve düşünce ile davranış değişiklikleriyle yönetilebileceğini savunur (Beck, 1976).



ree


Sınav Kaygısını Azaltma Yolları

Sınav kaygısını yönetmek için bilimsel temelli bazı pratik yöntemler şunlardır:

  1. Hazırlık ve Planlama Yapın: Düzenli bir çalışma programı oluşturun ve konuları küçük parçalara bölün. Araştırmalar, iyi hazırlanmanın kaygıyı azalttığını gösteriyor (Zeidner, 1998). Örneğin, her gün bir konuya odaklanmak, sınav öncesi paniği önler.

  2. Gevşeme Teknikleri Uygulayın: Derin nefes alma, progresif kas gevşetme veya meditasyon, fiziksel kaygı belirtilerini azaltır. Örneğin, sınav öncesi 5 dakika derin nefes egzersizi yapmak sakinleştirici olabilir (Spielberger & Vagg, 1995).

  3. Olumlu Düşünce Geliştirin: BDT’den ilham alarak negatif düşünceleri sorgulayın. Örneğin, “Bu sınavda kesin başarısız olacağım” yerine “Elimden geleni yapacağım ve bu bir öğrenme süreci” deyin (Beck, 1976).

  4. Sınav Simülasyonları Yapın: Gerçek sınav koşullarını taklit ederek pratik yapın. Zamanlı deneme sınavları, sınav ortamına alışmanızı sağlar ve kaygıyı azaltır.

  5. Sağlıklı Yaşam Tarzı Benimseyin: Düzenli uyku, sağlıklı beslenme ve egzersiz, kaygıyı kontrol altına almada etkilidir. Örneğin, sınav öncesi iyi bir uyku, zihinsel berraklığı artırır (Walker, 2017).

  6. Destek Arayın: Aile, arkadaşlar veya bir danışmanla konuşmak, duygusal yükü hafifletir. Profesyonel destek (örneğin, bir psikolog) de sınav kaygısını yönetmede etkili olabilir.



Sonuç

Sınav kaygısı, doğru yönetildiğinde bir engel olmaktan çıkıp başarıya giden yolda bir motivasyon kaynağı olabilir. Kaygının nedenlerini anlamak, işlevsel yönlerinden faydalanmak ve etkili stratejilerle kontrol altına almak, sınav performansınızı ve ruhsal esenliğinizi artırır. Unutmayın, sınavlar sadece birer adımdır; kendinize güvenin, hazırlanın ve bu yolculuğun tadını çıkarın!





Kaynaklar

  • Bandura, A. (1997). Self-Efficacy: The Exercise of Control. W.H. Freeman.

  • Beck, A. T. (1976). Cognitive Therapy and the Emotional Disorders. International Universities Press.

  • Ellis, A. (1962). Reason and Emotion in Psychotherapy. Lyle Stuart.

  • Lazarus, R. S., & Folkman, S. (1984). Stress, Appraisal, and Coping. Springer Publishing Company.

  • Sarason, I. G. (1984). Stress, anxiety, and cognitive interference: Reactions to tests. Journal of Personality and Social Psychology, 46(4), 929-938.

  • Spielberger, C. D., & Vagg, P. R. (1995). Test Anxiety: Theory, Assessment, and Treatment. Taylor & Francis.

  • Walker, M. P. (2017). Why We Sleep: Unlocking the Power of Sleep and Dreams. Scribner.

  • Yerkes, R. M., & Dodson, J. D. (1908). The relation of strength of stimulus to rapidity of habit-formation. Journal of Comparative Neurology and Psychology, 18(5), 459-482.

  • Zeidner, M. (1998). Test Anxiety: The State of the Art. Plenum Press.

 
 
 

Comments


ÜCRETSİZ BLOG YAZILARI İÇİN  ABONE OL

© 2025 by Miraç UÇAR. Powered and secured by Wix

bottom of page